Şizofreni; kaygılı bir haldir. Bütün evrenin gerçeği bulma konusundaki takındığı aceleci tutum; b... more Şizofreni; kaygılı bir haldir. Bütün evrenin gerçeği bulma konusundaki takındığı aceleci tutum; bir kişinin şizofrenik hezeyanlarını besler. Kişi; bu hezeyandan kurtulmaya çalıştıkça panik temelli eylemlere soyunur. Bunlar da; dışarıdan şizofreni semptomu diye okunmuştur tıp tarafından.
Korkmak; insanî bir duygudur. Ancak birçoğumuz ilkel bir şekilde bunu inkâr etmeye eğilimliyizdir... more Korkmak; insanî bir duygudur. Ancak birçoğumuz ilkel bir şekilde bunu inkâr etmeye eğilimliyizdir. Korkunun inkârı şeklindeki temel dogma; öyle sanıyorum ki; insanlık tarihinin ilk dogması olmuştur. Ancak bu dogmanın hatalı olup olmadığı dönüp bir sorgulanmalıdır. Öylece doğruymuş gibi yaşamaya halen daha devam etmek; kanayan yaralarımızı daha da kanatacaktır. Korku mefhumu; tarihte ne zannedilmiş de ondan bu kadar kaçınılmış, inanın bilmiyorum. Ancak bu artık kronik bir davranış döngüsü oluşturacak kadar hayatî boyutlara ulaşmış. İnsanoğlu olarak korkudan anladığımız ne; merak ediyorum doğrusu. Biz; korku adı altında tam olarak neyden uzak durmaya çalışıyoruz, bu sorgulamaya değer bir konu. İlk korku inkârının dayatıldığı noktada; cinsiyet ortaya çıkmıştır. Cinsiyet; insanın kasıntı tavırlarının bütünü olarak tanımlanabilir.
Şizofreni; kaygılı bir haldir. Bütün evrenin gerçeği bulma konusundaki takındığı aceleci tutum; b... more Şizofreni; kaygılı bir haldir. Bütün evrenin gerçeği bulma konusundaki takındığı aceleci tutum; bir kişinin şizofrenik hezeyanlarını besler. Kişi; bu hezeyandan kurtulmaya çalıştıkça panik temelli eylemlere soyunur. Bunlar da; dışarıdan şizofreni semptomu diye okunmuştur tıp tarafından.
Korkmak; insanî bir duygudur. Ancak birçoğumuz ilkel bir şekilde bunu inkâr etmeye eğilimliyizdir... more Korkmak; insanî bir duygudur. Ancak birçoğumuz ilkel bir şekilde bunu inkâr etmeye eğilimliyizdir. Korkunun inkârı şeklindeki temel dogma; öyle sanıyorum ki; insanlık tarihinin ilk dogması olmuştur. Ancak bu dogmanın hatalı olup olmadığı dönüp bir sorgulanmalıdır. Öylece doğruymuş gibi yaşamaya halen daha devam etmek; kanayan yaralarımızı daha da kanatacaktır. Korku mefhumu; tarihte ne zannedilmiş de ondan bu kadar kaçınılmış, inanın bilmiyorum. Ancak bu artık kronik bir davranış döngüsü oluşturacak kadar hayatî boyutlara ulaşmış. İnsanoğlu olarak korkudan anladığımız ne; merak ediyorum doğrusu. Biz; korku adı altında tam olarak neyden uzak durmaya çalışıyoruz, bu sorgulamaya değer bir konu. İlk korku inkârının dayatıldığı noktada; cinsiyet ortaya çıkmıştır. Cinsiyet; insanın kasıntı tavırlarının bütünü olarak tanımlanabilir.
Uploads
Papers