Papers by Seçkin Toprak
Milliyetçilik kavramı özellikle 18. Yy Avrupası’ndan sonra tartışılmaya başlanmış ve yüzyıll... more Milliyetçilik kavramı özellikle 18. Yy Avrupası’ndan sonra tartışılmaya başlanmış ve yüzyıllar geçmesine rağmen halen günümüzde tartışılmaya devam etmektedir. Tartışmanın ana nedeni milliyetçilik kavramının basit bir düşünce mi yoksa devletlerin gelecekleri için gerekli bir doktrin mi olduğunun tam olarak belirlenememesidir. Ayrıca milliyetçilik kavramının eski uygarlıklardan itibaren mi var olduğu yoksa Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan yeni bir kavram mı olduğu da tartışılmaktadır. Milliyetçilik kavramını anlamaya çalışmadan önce bu kavramın ana unsuru olan millet kavramının ne olduğunu tam olarak anlamak gerekmektedir. Millet kavramını açıklamada, klasik millet ve modern millet anlayışı olarak iki farklı görüş bulunmaktadır. Klasik millet, eski uygarlıkların veya toplulukların dil, din, etnik kimlik gibi objektif unsurlarla birbirlerine bağlanmaları sonucu ortaya çıkan millet anlayışı, modern millet ise özellikle Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan, toplulukların sübjektif bağlarla birbirine bağlandığı ve vatandaşlık kavramıyla birlikte oluşan millet anlayışıdır
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Thesis Chapters by Seçkin Toprak
Son dönemde, dünyaya yön veren başat güçler, Kıbrıs Sorunu’na ilgi duymaya başlamıştır. Bunun ne... more Son dönemde, dünyaya yön veren başat güçler, Kıbrıs Sorunu’na ilgi duymaya başlamıştır. Bunun nedeninin, Ortadoğu’da yaşanan kaos nedeniyle farklı ve daha güvenilir bir güzergahtan hidrokarbon taşımacılığına devam etmek istemeleri, adada bulunan üslerden yararlanma arzuları ve Kıbrıs’ın çevresinde bulunan doğalgazdan faydalanma düşünceleri olduğu değerlendirilmektedir.
Başat güçlerin çıkar ilişkilerinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin AB yolundaki Kıbrıs engeli, Rumların ekonomik sorunları, Kıbrıs Türklerinin iç yapısal durumu ve ambargonun getirmiş olduğu ekonomik ve siyasal sıkıntılar gibi unsurlar da Kıbrıs müzakerelerinin hareketlenmesine yol açmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak, iki toplum liderinin çözüme yönelik pozitif tavır içinde bulunması da, nihai çözümün gerçekleşmesi için son derece olumlu bir hava yaratmıştır.
Tüm bu gelişmeler, Kıbrıs Sorunu’nda iç ve dış unsurların ortak bir paydada buluşmasına neden olmuştur. İki toplumlu görüşmelerin başladığı tarihten bu yana yaratılamamış olan bu hava, bu dönemde oluşmuş ve çözüm umutları oldukça yükselmiştir.
Dolayısıyla bu dönem bir dönüm noktası olarak görülmekte ve müzakere süreci sonrası iki toplumun çözüme ulaşamaması durumunda, çok uzun bir süre daha statükonun devam edeceği değerlendirilmektedir.
Çalışmada, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk milliyetçiliklerini tarihi süreç içerisinde açıklayarak iki toplumun yapısına, Ortadoğu’da yaşanan sürecin ve Ada’nın çevresinde bulunan doğalgazın müzakere sürecine etkisine değinilmiştir. Müzakere sürecinin olumlu ya da olumsuz olarak tamamlanması sonrası Kuzey’de nasıl bir yapı oluşturulması gerektiği açıklanmıştır.
Çalışmanın esas amacı, Kıbrıs Türk Toplumunun çözüm veya statükonun devamı sonrası yeni bir yapıya ihtiyacı olduğunu ve bu yapının hangi kimlik ve ideoloji çatısı altında oluşturulması gerektiğini açıklamaktır. Olası bir çözüm sonrası “Kıbrıslılık” kimliğinin, statükonun devamı sonrası ise “Yeni Kıbrıs Türk Milliyetçiliği” ideolojisinin bu yeni yapı içinde geliştirilmesi anlatılmıştır.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Kıbrıs sorunu ve adada yaşayan toplulukların tarihsel gelişimi incelenmiştir. Aynı bölümde, doğalgazın bulunması sonrasında gelişen durumlara ve Annan Planı sonrası müzakere sürecine değinilmiştir.
İkinci bölümde millet ve milliyetçilik akımı açıklanmış, Kıbrıs’taki Türk ve Rum milliyetçiliklerine değinilmiştir.
Son bölümde ise çözüm sonrası “Kıbrıslılık” üst kimliği ve statükonun devamı sonrası “Yeni Kıbrıs Türk Milliyetçiliğinin”, yeni bir yapı içerisinde oluşturulması gerektiği değerlendirilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Drafts by Seçkin Toprak
Türkiye'nin dış politika hedefi ile uygulamaları ne ölçüde örtüşmekte sorusuna kısa bir cevap..
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by Seçkin Toprak
Thesis Chapters by Seçkin Toprak
Başat güçlerin çıkar ilişkilerinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin AB yolundaki Kıbrıs engeli, Rumların ekonomik sorunları, Kıbrıs Türklerinin iç yapısal durumu ve ambargonun getirmiş olduğu ekonomik ve siyasal sıkıntılar gibi unsurlar da Kıbrıs müzakerelerinin hareketlenmesine yol açmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak, iki toplum liderinin çözüme yönelik pozitif tavır içinde bulunması da, nihai çözümün gerçekleşmesi için son derece olumlu bir hava yaratmıştır.
Tüm bu gelişmeler, Kıbrıs Sorunu’nda iç ve dış unsurların ortak bir paydada buluşmasına neden olmuştur. İki toplumlu görüşmelerin başladığı tarihten bu yana yaratılamamış olan bu hava, bu dönemde oluşmuş ve çözüm umutları oldukça yükselmiştir.
Dolayısıyla bu dönem bir dönüm noktası olarak görülmekte ve müzakere süreci sonrası iki toplumun çözüme ulaşamaması durumunda, çok uzun bir süre daha statükonun devam edeceği değerlendirilmektedir.
Çalışmada, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk milliyetçiliklerini tarihi süreç içerisinde açıklayarak iki toplumun yapısına, Ortadoğu’da yaşanan sürecin ve Ada’nın çevresinde bulunan doğalgazın müzakere sürecine etkisine değinilmiştir. Müzakere sürecinin olumlu ya da olumsuz olarak tamamlanması sonrası Kuzey’de nasıl bir yapı oluşturulması gerektiği açıklanmıştır.
Çalışmanın esas amacı, Kıbrıs Türk Toplumunun çözüm veya statükonun devamı sonrası yeni bir yapıya ihtiyacı olduğunu ve bu yapının hangi kimlik ve ideoloji çatısı altında oluşturulması gerektiğini açıklamaktır. Olası bir çözüm sonrası “Kıbrıslılık” kimliğinin, statükonun devamı sonrası ise “Yeni Kıbrıs Türk Milliyetçiliği” ideolojisinin bu yeni yapı içinde geliştirilmesi anlatılmıştır.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Kıbrıs sorunu ve adada yaşayan toplulukların tarihsel gelişimi incelenmiştir. Aynı bölümde, doğalgazın bulunması sonrasında gelişen durumlara ve Annan Planı sonrası müzakere sürecine değinilmiştir.
İkinci bölümde millet ve milliyetçilik akımı açıklanmış, Kıbrıs’taki Türk ve Rum milliyetçiliklerine değinilmiştir.
Son bölümde ise çözüm sonrası “Kıbrıslılık” üst kimliği ve statükonun devamı sonrası “Yeni Kıbrıs Türk Milliyetçiliğinin”, yeni bir yapı içerisinde oluşturulması gerektiği değerlendirilmiştir.
Drafts by Seçkin Toprak
Başat güçlerin çıkar ilişkilerinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin AB yolundaki Kıbrıs engeli, Rumların ekonomik sorunları, Kıbrıs Türklerinin iç yapısal durumu ve ambargonun getirmiş olduğu ekonomik ve siyasal sıkıntılar gibi unsurlar da Kıbrıs müzakerelerinin hareketlenmesine yol açmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak, iki toplum liderinin çözüme yönelik pozitif tavır içinde bulunması da, nihai çözümün gerçekleşmesi için son derece olumlu bir hava yaratmıştır.
Tüm bu gelişmeler, Kıbrıs Sorunu’nda iç ve dış unsurların ortak bir paydada buluşmasına neden olmuştur. İki toplumlu görüşmelerin başladığı tarihten bu yana yaratılamamış olan bu hava, bu dönemde oluşmuş ve çözüm umutları oldukça yükselmiştir.
Dolayısıyla bu dönem bir dönüm noktası olarak görülmekte ve müzakere süreci sonrası iki toplumun çözüme ulaşamaması durumunda, çok uzun bir süre daha statükonun devam edeceği değerlendirilmektedir.
Çalışmada, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk milliyetçiliklerini tarihi süreç içerisinde açıklayarak iki toplumun yapısına, Ortadoğu’da yaşanan sürecin ve Ada’nın çevresinde bulunan doğalgazın müzakere sürecine etkisine değinilmiştir. Müzakere sürecinin olumlu ya da olumsuz olarak tamamlanması sonrası Kuzey’de nasıl bir yapı oluşturulması gerektiği açıklanmıştır.
Çalışmanın esas amacı, Kıbrıs Türk Toplumunun çözüm veya statükonun devamı sonrası yeni bir yapıya ihtiyacı olduğunu ve bu yapının hangi kimlik ve ideoloji çatısı altında oluşturulması gerektiğini açıklamaktır. Olası bir çözüm sonrası “Kıbrıslılık” kimliğinin, statükonun devamı sonrası ise “Yeni Kıbrıs Türk Milliyetçiliği” ideolojisinin bu yeni yapı içinde geliştirilmesi anlatılmıştır.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Kıbrıs sorunu ve adada yaşayan toplulukların tarihsel gelişimi incelenmiştir. Aynı bölümde, doğalgazın bulunması sonrasında gelişen durumlara ve Annan Planı sonrası müzakere sürecine değinilmiştir.
İkinci bölümde millet ve milliyetçilik akımı açıklanmış, Kıbrıs’taki Türk ve Rum milliyetçiliklerine değinilmiştir.
Son bölümde ise çözüm sonrası “Kıbrıslılık” üst kimliği ve statükonun devamı sonrası “Yeni Kıbrıs Türk Milliyetçiliğinin”, yeni bir yapı içerisinde oluşturulması gerektiği değerlendirilmiştir.