Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2024
Elif BAŞ İYİBOZKURT * ÖZ: William Shakespeare'in en bilinen tragedyalarından Macbeth'le ilgili ya... more Elif BAŞ İYİBOZKURT * ÖZ: William Shakespeare'in en bilinen tragedyalarından Macbeth'le ilgili yapılan değerlendirmelerin çoğunda şeytani ve kötücül sıfatlar Macbeth karakterinden ziyade Lady Macbeth karakterine yakıştırılır. Öyle ki, Macbeth karakteri cinayet işlemek için kendi iradesine neredeyse hiç ihtiyaç duymaz, karısı ya da cadılar tarafından yönlendirilen soylu bir kahraman olarak seyirci karşısına çıkar. Hatta Macbeth'in çirkin yüzünü belirsizleştirmek için bazı dönemlerde pek çok sahne ya kesilir ya da değiştirilir. 17. yüzyılın sonunda başlayan bu yaklaşım yüzyıllar boyunca devam eder. Bu makalenin amacı Lady Macbeth ve cadıların neden bu vahşetin temelindeymiş gibi yargılandıklarını toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında sorgulamaktır. Amaç Lady Macbeth'i temize çıkarmak değil, her karakterin şiddetle olan ilişkisini oyunda sunulan bilgiler ışığında değerlendirmektir. Bunun yanı sıra, oyundaki şiddet döngüsüne bakılarak hangi karakterin ne zaman ve ne şekilde yargılandığı ataerkil toplumun onayladığı hiyerarşi bağlamında değerlendirilecektir.
There were numerous factors that gave rise to the emergence of western theatre in the Ottoman Emp... more There were numerous factors that gave rise to the emergence of western theatre in the Ottoman Empire during the nineteenth century. Among these, the contribution of non-Muslim minorities, especially that of the Armenians, is particularly noteworthy as they were the ones who publicly performed western plays both in Armenian and Ottoman Turkish. Though the theatre critics of the early Republican era acknowledged their contribution, they also showed nationalistic sensitivity in evaluating issues related to the history of western theatre. Accordingly, this article aims to provide a detailed account of the contributions of the Armenians and offers a broader perspective of how theatre was shaped right before multi-ethnic Ottoman Empire transformed into a Republic.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Shakespeare’in tragedyalarında Romeo ve Juliet, Macbeth ve
Lady Macbeth, Hamlet ve Ophelia gibi t... more Shakespeare’in tragedyalarında Romeo ve Juliet, Macbeth ve Lady Macbeth, Hamlet ve Ophelia gibi tanıdık çiftler karşımıza çıkar. Othello oyununda ise akıllara daha çok Iago ve Othello ikilisi gelir. Büyüleyici bir kötülüğe sahip olan Iago karakteri Othello’nun bile önüne geçmiş ve eleştirmenler yıllar boyunca bu iki karakteri bir anlamda birbiriyle yarıştırmıştır. Desdemona bu yarışın içinde diğer karakterlere göre konumlandırılmış ya da yok sayılmıştır. Desdemona’ya dair eleştirmenlerin yaptıkları yorumlara kabaca bakıldığında ilginç bir sonuç ortaya çıkar. Desdemona karakterine; masum, azize, pasif, cesur, isyankâr, cilveli gibi hangi sıfat yakıştırılırsa yakıştırılsın Desdemona uygun görülen sıfatla çoğu kez yargılanır. Masum bulunursa fazla masumdur, pasif olduğunda ses çıkarmadığı için suçludur, ses çıkardığı zaman aşırı isyankârdır. Bu çalışma, Desdemona’ya dair yapılan incelemeleri önce genel bir çerçevede ele alır ve Desdemona’nın masumiyeti ve cinselliği üzerinden yapılan farklı yargıları değerlendirir. Bu doğrultuda, Desdemona’nın senatonun karşısına çıktığı ilk sahne, cinsel göndermelerin yapıldığı bölümler ile söğüt ağacı sahnesi olarak bilinen dördüncü bölüm üçüncü sahne incelenir.
RumeliDE Journal of Language and Literature Studies, 2019
Othello, aşk ve kıskançlığa dair bir oyun olduğu kadar kelimelerin gücünü de ortaya koyan bir oyu... more Othello, aşk ve kıskançlığa dair bir oyun olduğu kadar kelimelerin gücünü de ortaya koyan bir oyundur. Oyunda hem Othello hem de Iago güçlü bir dile sahiptir. Ne var ki Othello, kullandığı şiirsel dille ün kazanmış olmasına rağmen, Iago Othello'ya göre dilin belirsiz doğasını ve sonsuz katmanlarını daha iyi kavramıştır. Dolayısıyla iki karakterin dile yaklaşımları oldukça farklıdır. Othello dile geleneksel bir bakış açışıyla yaklaşır. Saussure'un gösterge kavramından yola çıkarsak, Othello her gösterenin doğrudan doğruya bir gösterilene bağlı olduğunu düşünür ve ikisini sıkı sıkıya eşleştirme çabası içindedir. Oysa Iago, post-yapısalcı Jacques Derrida gibi dilin çok daha oynak olduğunu bilir. Kelimelerin birbirleriyle olan etkileşiminin ve bu durumun yarattığı muğlaklığın içgüdüsel olarak farkında olan Iago, oyun boyunca planlarını dilin bu belirsiz doğası üzerinden yapar. Othello'nun dile dair kör noktasını keşfeden Iago, oyun boyunca bu farkındalıkla hareket eder ve Othello'nun zihnini bulanıklaştırmayı başarır. Bu bilgiler ışığında, bu çalışmada her iki karakterin oyun boyunca dili nasıl kullandığı incelenecektir. Iago'nun dili kullanma biçimi, Fransız filozof Derrida'nın dile dair ortaya sürdüğü düşünceler doğrultusunda ele alınacaktır. Othello'nun tuzağa düşüp savunmasız kalması ve nihayetinde trajedisine kucak açması kendisinin dilin doğasına dair sahip olduğu yanılgılar çerçevesinde ele alınacaktır.
In-yer-face theatre, which emerged in Britain in the 1990s, became extremely popular on the stage... more In-yer-face theatre, which emerged in Britain in the 1990s, became extremely popular on the stages of Istanbul in the new millennium. Some critics considered this new outburst as another phase of imitation. This phase, however, gave way to a new wave of playwrights that wrote about Turkey's own controversial problems. Many topics, such as LGBT issues, found voice for the first time in the history of Turkish theatre. This study examines why in-yer-face theatre became so popular in this specific period and how it affected young Turkish playwrights in the light of Turkey's political atmosphere.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2018
* ÖZ: Shakespeare'in Hamlet oyununda belki de en az göze çarpan karakterlerden biri Ophelia'dır. ... more * ÖZ: Shakespeare'in Hamlet oyununda belki de en az göze çarpan karakterlerden biri Ophelia'dır. Oyunda çok az sahnede yer alması, yer aldığı sahnelerde ise çoğu kez sessiz kalışı Ophelia'nın yıllarca göz ardı edilmesine, hatta derinlik barındırmayan bir karakter olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Oysa Ophelia, güç ve iktidar peşinde olanların entrikalarını anlamlandırmaya çalıştığı için pasif görünmektedir. Bu yüzden Ophelia'nın sessizliğini, aktif zihinsel ve duygusal bir süreç olarak okumak daha doğru olacaktır. Zira Ophelia'nın aklını yitirdikten sonra kullandığı çok anlamlı, isyankâr ve bir o kadar da eğlenceli dil, tam da Ophelia'nın sessiz olduğu süreçte gözlemlediği ikiyüzlülüklerin yansımasıdır. Bu dil, onun çevresinde olup bitenlerden bihaber saf bir karakter olmadığını ortaya koyar. Buradan yola çıkarak, bu çalışmada öncelikli olarak Ophelia'nın delirmeden önceki sessiz hali ve deliliğine giden süreç irdelenecektir. Böylece, Shakespeare'in deliliği fizyolojik belirtilerle ortaya koymak yerine, deliliğe özgü nasıl bir dil yarattığı incelenecek ve Ophelia karakterine dair detaylı bir analiz ortaya konulacaktır.
Öz Yaklaşık otuz beş yıldır çalışmalarını sürdüren The Wooster Group, dünyanın en iddialı ve radi... more Öz Yaklaşık otuz beş yıldır çalışmalarını sürdüren The Wooster Group, dünyanın en iddialı ve radikal tiyatro topluluklarından biridir. Bu çalışmada, Sakonnet Point, Rumstick Road ve L.S.D. (… Just the High Points…) oyunlarından yola çıkarak The Wooster Group'un merkez kavramını nasıl sorunsallaştırdığı, prova sürecinin oyunun bir parçası haline nasıl getirildiği ve izleyiciye yeni anlamlar ürettiren çok anlamı yapının nasıl oluşturulduğu incelenir. Metinlerde yatan çelişkileri ya da ideolojileri ortaya koymak için The Wooster Group'un metinlere nasıl yaklaştığı ele alınır. Son olarak, grubun oyuncu ve karakter arasındaki ilişkiye nasıl yeni bir bakış açısı getirdiği Willem Dafoe üzerinden örneklendirilir. Özetle, The Wooster Group'un pek çok açıdan Jacques Derrida'nın yapısöküm yöntemine sahnede nasıl hayat verdiği ortaya konur. Anahtar Kelimeler: The Wooster Group, yapısöküm, avangart tiyatro, deneysel tiyatro. Organized Resistance against Norms: The Wooster Group Abstract The Wooster Group has been one of the most radical theatre companies of the world in the past thirty five years. This article examines how The Wooster Group abandons the idea of establishing a center, and how they work as an ensemble in creating the text. It also demonstrates how the rehearsal process becomes the text itself and how their performances generate multiple meanings. Moreover, it explores the ways the group deciphers the discrepancies that permeate the text. Finally it takes a look at their idea of acting, the relationship between the actor and the character through Willem Dafoe. Overall the article exemplifies how their performances reflect the deconstructionist ideas of Jacques Derrida.
Over the past ten years, the number of alternative theatres run by young artists in Istanbul has ... more Over the past ten years, the number of alternative theatres run by young artists in Istanbul has increased significantly. Political theatre has become an important part of this new cultural milieu. This article explores the emergence of queer theatre as part of this trend, especially in the last five years. It also examines the developments that gave rise to this theatre and elaborates on the topic by analysing two plays Cadinin Bohcasi (Sack of the Witch) and 80lerde Lubunya Olmak (Being a Transsexual in the 80s).
San Francisco Mime Troupe – (San Francisco Mim Topluluğu)
Bread and Puppet Theatre – (Ekmek ve Ku... more San Francisco Mime Troupe – (San Francisco Mim Topluluğu) Bread and Puppet Theatre – (Ekmek ve Kukla Tiyatrosu) Living Theatre – (Yaşayan Tiyatro) Open Theatre – (Açık Tiyatro) The Performance Group – (Performans Topluluğu) Richard Schechner Performans Teorisi Wooster Group – (Wooster Topluluğu)
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2024
Elif BAŞ İYİBOZKURT * ÖZ: William Shakespeare'in en bilinen tragedyalarından Macbeth'le ilgili ya... more Elif BAŞ İYİBOZKURT * ÖZ: William Shakespeare'in en bilinen tragedyalarından Macbeth'le ilgili yapılan değerlendirmelerin çoğunda şeytani ve kötücül sıfatlar Macbeth karakterinden ziyade Lady Macbeth karakterine yakıştırılır. Öyle ki, Macbeth karakteri cinayet işlemek için kendi iradesine neredeyse hiç ihtiyaç duymaz, karısı ya da cadılar tarafından yönlendirilen soylu bir kahraman olarak seyirci karşısına çıkar. Hatta Macbeth'in çirkin yüzünü belirsizleştirmek için bazı dönemlerde pek çok sahne ya kesilir ya da değiştirilir. 17. yüzyılın sonunda başlayan bu yaklaşım yüzyıllar boyunca devam eder. Bu makalenin amacı Lady Macbeth ve cadıların neden bu vahşetin temelindeymiş gibi yargılandıklarını toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında sorgulamaktır. Amaç Lady Macbeth'i temize çıkarmak değil, her karakterin şiddetle olan ilişkisini oyunda sunulan bilgiler ışığında değerlendirmektir. Bunun yanı sıra, oyundaki şiddet döngüsüne bakılarak hangi karakterin ne zaman ve ne şekilde yargılandığı ataerkil toplumun onayladığı hiyerarşi bağlamında değerlendirilecektir.
There were numerous factors that gave rise to the emergence of western theatre in the Ottoman Emp... more There were numerous factors that gave rise to the emergence of western theatre in the Ottoman Empire during the nineteenth century. Among these, the contribution of non-Muslim minorities, especially that of the Armenians, is particularly noteworthy as they were the ones who publicly performed western plays both in Armenian and Ottoman Turkish. Though the theatre critics of the early Republican era acknowledged their contribution, they also showed nationalistic sensitivity in evaluating issues related to the history of western theatre. Accordingly, this article aims to provide a detailed account of the contributions of the Armenians and offers a broader perspective of how theatre was shaped right before multi-ethnic Ottoman Empire transformed into a Republic.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Shakespeare’in tragedyalarında Romeo ve Juliet, Macbeth ve
Lady Macbeth, Hamlet ve Ophelia gibi t... more Shakespeare’in tragedyalarında Romeo ve Juliet, Macbeth ve Lady Macbeth, Hamlet ve Ophelia gibi tanıdık çiftler karşımıza çıkar. Othello oyununda ise akıllara daha çok Iago ve Othello ikilisi gelir. Büyüleyici bir kötülüğe sahip olan Iago karakteri Othello’nun bile önüne geçmiş ve eleştirmenler yıllar boyunca bu iki karakteri bir anlamda birbiriyle yarıştırmıştır. Desdemona bu yarışın içinde diğer karakterlere göre konumlandırılmış ya da yok sayılmıştır. Desdemona’ya dair eleştirmenlerin yaptıkları yorumlara kabaca bakıldığında ilginç bir sonuç ortaya çıkar. Desdemona karakterine; masum, azize, pasif, cesur, isyankâr, cilveli gibi hangi sıfat yakıştırılırsa yakıştırılsın Desdemona uygun görülen sıfatla çoğu kez yargılanır. Masum bulunursa fazla masumdur, pasif olduğunda ses çıkarmadığı için suçludur, ses çıkardığı zaman aşırı isyankârdır. Bu çalışma, Desdemona’ya dair yapılan incelemeleri önce genel bir çerçevede ele alır ve Desdemona’nın masumiyeti ve cinselliği üzerinden yapılan farklı yargıları değerlendirir. Bu doğrultuda, Desdemona’nın senatonun karşısına çıktığı ilk sahne, cinsel göndermelerin yapıldığı bölümler ile söğüt ağacı sahnesi olarak bilinen dördüncü bölüm üçüncü sahne incelenir.
RumeliDE Journal of Language and Literature Studies, 2019
Othello, aşk ve kıskançlığa dair bir oyun olduğu kadar kelimelerin gücünü de ortaya koyan bir oyu... more Othello, aşk ve kıskançlığa dair bir oyun olduğu kadar kelimelerin gücünü de ortaya koyan bir oyundur. Oyunda hem Othello hem de Iago güçlü bir dile sahiptir. Ne var ki Othello, kullandığı şiirsel dille ün kazanmış olmasına rağmen, Iago Othello'ya göre dilin belirsiz doğasını ve sonsuz katmanlarını daha iyi kavramıştır. Dolayısıyla iki karakterin dile yaklaşımları oldukça farklıdır. Othello dile geleneksel bir bakış açışıyla yaklaşır. Saussure'un gösterge kavramından yola çıkarsak, Othello her gösterenin doğrudan doğruya bir gösterilene bağlı olduğunu düşünür ve ikisini sıkı sıkıya eşleştirme çabası içindedir. Oysa Iago, post-yapısalcı Jacques Derrida gibi dilin çok daha oynak olduğunu bilir. Kelimelerin birbirleriyle olan etkileşiminin ve bu durumun yarattığı muğlaklığın içgüdüsel olarak farkında olan Iago, oyun boyunca planlarını dilin bu belirsiz doğası üzerinden yapar. Othello'nun dile dair kör noktasını keşfeden Iago, oyun boyunca bu farkındalıkla hareket eder ve Othello'nun zihnini bulanıklaştırmayı başarır. Bu bilgiler ışığında, bu çalışmada her iki karakterin oyun boyunca dili nasıl kullandığı incelenecektir. Iago'nun dili kullanma biçimi, Fransız filozof Derrida'nın dile dair ortaya sürdüğü düşünceler doğrultusunda ele alınacaktır. Othello'nun tuzağa düşüp savunmasız kalması ve nihayetinde trajedisine kucak açması kendisinin dilin doğasına dair sahip olduğu yanılgılar çerçevesinde ele alınacaktır.
In-yer-face theatre, which emerged in Britain in the 1990s, became extremely popular on the stage... more In-yer-face theatre, which emerged in Britain in the 1990s, became extremely popular on the stages of Istanbul in the new millennium. Some critics considered this new outburst as another phase of imitation. This phase, however, gave way to a new wave of playwrights that wrote about Turkey's own controversial problems. Many topics, such as LGBT issues, found voice for the first time in the history of Turkish theatre. This study examines why in-yer-face theatre became so popular in this specific period and how it affected young Turkish playwrights in the light of Turkey's political atmosphere.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2018
* ÖZ: Shakespeare'in Hamlet oyununda belki de en az göze çarpan karakterlerden biri Ophelia'dır. ... more * ÖZ: Shakespeare'in Hamlet oyununda belki de en az göze çarpan karakterlerden biri Ophelia'dır. Oyunda çok az sahnede yer alması, yer aldığı sahnelerde ise çoğu kez sessiz kalışı Ophelia'nın yıllarca göz ardı edilmesine, hatta derinlik barındırmayan bir karakter olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Oysa Ophelia, güç ve iktidar peşinde olanların entrikalarını anlamlandırmaya çalıştığı için pasif görünmektedir. Bu yüzden Ophelia'nın sessizliğini, aktif zihinsel ve duygusal bir süreç olarak okumak daha doğru olacaktır. Zira Ophelia'nın aklını yitirdikten sonra kullandığı çok anlamlı, isyankâr ve bir o kadar da eğlenceli dil, tam da Ophelia'nın sessiz olduğu süreçte gözlemlediği ikiyüzlülüklerin yansımasıdır. Bu dil, onun çevresinde olup bitenlerden bihaber saf bir karakter olmadığını ortaya koyar. Buradan yola çıkarak, bu çalışmada öncelikli olarak Ophelia'nın delirmeden önceki sessiz hali ve deliliğine giden süreç irdelenecektir. Böylece, Shakespeare'in deliliği fizyolojik belirtilerle ortaya koymak yerine, deliliğe özgü nasıl bir dil yarattığı incelenecek ve Ophelia karakterine dair detaylı bir analiz ortaya konulacaktır.
Öz Yaklaşık otuz beş yıldır çalışmalarını sürdüren The Wooster Group, dünyanın en iddialı ve radi... more Öz Yaklaşık otuz beş yıldır çalışmalarını sürdüren The Wooster Group, dünyanın en iddialı ve radikal tiyatro topluluklarından biridir. Bu çalışmada, Sakonnet Point, Rumstick Road ve L.S.D. (… Just the High Points…) oyunlarından yola çıkarak The Wooster Group'un merkez kavramını nasıl sorunsallaştırdığı, prova sürecinin oyunun bir parçası haline nasıl getirildiği ve izleyiciye yeni anlamlar ürettiren çok anlamı yapının nasıl oluşturulduğu incelenir. Metinlerde yatan çelişkileri ya da ideolojileri ortaya koymak için The Wooster Group'un metinlere nasıl yaklaştığı ele alınır. Son olarak, grubun oyuncu ve karakter arasındaki ilişkiye nasıl yeni bir bakış açısı getirdiği Willem Dafoe üzerinden örneklendirilir. Özetle, The Wooster Group'un pek çok açıdan Jacques Derrida'nın yapısöküm yöntemine sahnede nasıl hayat verdiği ortaya konur. Anahtar Kelimeler: The Wooster Group, yapısöküm, avangart tiyatro, deneysel tiyatro. Organized Resistance against Norms: The Wooster Group Abstract The Wooster Group has been one of the most radical theatre companies of the world in the past thirty five years. This article examines how The Wooster Group abandons the idea of establishing a center, and how they work as an ensemble in creating the text. It also demonstrates how the rehearsal process becomes the text itself and how their performances generate multiple meanings. Moreover, it explores the ways the group deciphers the discrepancies that permeate the text. Finally it takes a look at their idea of acting, the relationship between the actor and the character through Willem Dafoe. Overall the article exemplifies how their performances reflect the deconstructionist ideas of Jacques Derrida.
Over the past ten years, the number of alternative theatres run by young artists in Istanbul has ... more Over the past ten years, the number of alternative theatres run by young artists in Istanbul has increased significantly. Political theatre has become an important part of this new cultural milieu. This article explores the emergence of queer theatre as part of this trend, especially in the last five years. It also examines the developments that gave rise to this theatre and elaborates on the topic by analysing two plays Cadinin Bohcasi (Sack of the Witch) and 80lerde Lubunya Olmak (Being a Transsexual in the 80s).
San Francisco Mime Troupe – (San Francisco Mim Topluluğu)
Bread and Puppet Theatre – (Ekmek ve Ku... more San Francisco Mime Troupe – (San Francisco Mim Topluluğu) Bread and Puppet Theatre – (Ekmek ve Kukla Tiyatrosu) Living Theatre – (Yaşayan Tiyatro) Open Theatre – (Açık Tiyatro) The Performance Group – (Performans Topluluğu) Richard Schechner Performans Teorisi Wooster Group – (Wooster Topluluğu)
Uploads
Papers
Turkish. Though the theatre critics of the early Republican era acknowledged their contribution, they also showed nationalistic sensitivity in evaluating issues related to the history of western theatre. Accordingly, this article aims to provide a detailed account of
the contributions of the Armenians and offers a broader perspective of how theatre was shaped right before multi-ethnic Ottoman Empire transformed into a Republic.
Lady Macbeth, Hamlet ve Ophelia gibi tanıdık çiftler karşımıza
çıkar. Othello oyununda ise akıllara daha çok Iago ve Othello
ikilisi gelir. Büyüleyici bir kötülüğe sahip olan Iago karakteri
Othello’nun bile önüne geçmiş ve eleştirmenler yıllar boyunca bu
iki karakteri bir anlamda birbiriyle yarıştırmıştır. Desdemona bu
yarışın içinde diğer karakterlere göre konumlandırılmış ya da yok
sayılmıştır. Desdemona’ya dair eleştirmenlerin yaptıkları
yorumlara kabaca bakıldığında ilginç bir sonuç ortaya çıkar.
Desdemona karakterine; masum, azize, pasif, cesur, isyankâr,
cilveli gibi hangi sıfat yakıştırılırsa yakıştırılsın Desdemona
uygun görülen sıfatla çoğu kez yargılanır. Masum bulunursa fazla
masumdur, pasif olduğunda ses çıkarmadığı için suçludur, ses
çıkardığı zaman aşırı isyankârdır. Bu çalışma, Desdemona’ya dair
yapılan incelemeleri önce genel bir çerçevede ele alır ve
Desdemona’nın masumiyeti ve cinselliği üzerinden yapılan farklı
yargıları değerlendirir. Bu doğrultuda, Desdemona’nın senatonun
karşısına çıktığı ilk sahne, cinsel göndermelerin yapıldığı
bölümler ile söğüt ağacı sahnesi olarak bilinen dördüncü bölüm
üçüncü sahne incelenir.
Books
Bread and Puppet Theatre – (Ekmek ve Kukla Tiyatrosu)
Living Theatre – (Yaşayan Tiyatro)
Open Theatre – (Açık Tiyatro)
The Performance Group – (Performans Topluluğu)
Richard Schechner
Performans Teorisi
Wooster Group – (Wooster Topluluğu)
Turkish. Though the theatre critics of the early Republican era acknowledged their contribution, they also showed nationalistic sensitivity in evaluating issues related to the history of western theatre. Accordingly, this article aims to provide a detailed account of
the contributions of the Armenians and offers a broader perspective of how theatre was shaped right before multi-ethnic Ottoman Empire transformed into a Republic.
Lady Macbeth, Hamlet ve Ophelia gibi tanıdık çiftler karşımıza
çıkar. Othello oyununda ise akıllara daha çok Iago ve Othello
ikilisi gelir. Büyüleyici bir kötülüğe sahip olan Iago karakteri
Othello’nun bile önüne geçmiş ve eleştirmenler yıllar boyunca bu
iki karakteri bir anlamda birbiriyle yarıştırmıştır. Desdemona bu
yarışın içinde diğer karakterlere göre konumlandırılmış ya da yok
sayılmıştır. Desdemona’ya dair eleştirmenlerin yaptıkları
yorumlara kabaca bakıldığında ilginç bir sonuç ortaya çıkar.
Desdemona karakterine; masum, azize, pasif, cesur, isyankâr,
cilveli gibi hangi sıfat yakıştırılırsa yakıştırılsın Desdemona
uygun görülen sıfatla çoğu kez yargılanır. Masum bulunursa fazla
masumdur, pasif olduğunda ses çıkarmadığı için suçludur, ses
çıkardığı zaman aşırı isyankârdır. Bu çalışma, Desdemona’ya dair
yapılan incelemeleri önce genel bir çerçevede ele alır ve
Desdemona’nın masumiyeti ve cinselliği üzerinden yapılan farklı
yargıları değerlendirir. Bu doğrultuda, Desdemona’nın senatonun
karşısına çıktığı ilk sahne, cinsel göndermelerin yapıldığı
bölümler ile söğüt ağacı sahnesi olarak bilinen dördüncü bölüm
üçüncü sahne incelenir.
Bread and Puppet Theatre – (Ekmek ve Kukla Tiyatrosu)
Living Theatre – (Yaşayan Tiyatro)
Open Theatre – (Açık Tiyatro)
The Performance Group – (Performans Topluluğu)
Richard Schechner
Performans Teorisi
Wooster Group – (Wooster Topluluğu)